|
 |
|
YARATAN KORUR DEĞERLİ OLANI |
|
|
|
|
|
 |
|
UYANSINLAR-UYANIN |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Uyansınlar ve uyanın.!!!
Bu günlerde şiir yazmakta çok zorlanıyorum, bu bendeki şiir kaynağının kurumasından veya kendimi hazır hissetmememden değil.
Ele aldığım konuları ve bu konuların işlenişini daha az beğenir olmamdan kaynaklanıyor.
Son günlerde belli başlı bölgelerde arka arkaya çıkan yangınlar beni ne kadar üzüyor sizlere anlatamam....
Yanan ormanlarımızın yerine koydum kendimi,
ağaçları düşündüm...
içinde yaşayan canlıları...
Ne acı ve ne kadar acımasızca yapılan bir hainliktir.
Kasten yapanlar zaten hain olduğu gibi,
dikkatli olmayan doğanın dengesi yaşam kaynağımız ormanlarımızın yanmasına sebep olanlarda hain ve kahpedir bu anlamda....
Yakılan ormanlarımızın yerine zamanla fidanlar dikilir tekrar yeşillenir yanan orman alanlarımız...
yaşam kaynağımız ormanlarımız tekrar yeşil yeşil bakarlar bizlere uzaklardan.
Bunu ne kadar istiyorum ve istiyoruz biliyorum...
Ancak 20 yaşında bir delikanlı fidanı yerine getiremeyiz....
Bir delikanlı 20 yılda meydana geliyor....
Okuyor ve sonrası askerlik...işte delikanlı oldu oğlum diye sevinen anneler ve babalar...
Askere giderken ellerine kına yakılan, davulla zurnayla askere giden bir başka millet varmı?
Bizler askere giderken belkide ölüme gidiyoruz yan gelip yatmaya değil...
Her gün yazılı ve görsel basında gördüğümüz bayraklara sarılı şehitlerimizin cenazesi bunun en somut örneği...
''Askerlik yan gelip yatma yeri değil'' diyenlere ve onun gibi düşünenlere hatırlatmak gerek...
Oturduklarınız yerler hiçbir şekilde yan gelip yatma yeri değildir....
Yan gelip yattığınız yazılı ve görsel basında hergün gördüğümüz acizliklerinizden belli oluyor...
Ve sadece susuyorlar... Sustukça sıranın kendilerinede geleceğini susanlardan başka herkes biliyor...
Uyansınlar ve uyanın.!
LÜTFEN....
Aklıma eski bir kızılderili atasözü geldi.
UYUMA NUMARASI YAPANI UYANDIRMAK ZORDUR (!)
U.E.D. |
|
|
|
|
|
|
 |
|
HAFTANIN EN İYİLERİ |
|
|
|
|
|
 |
|
GÜNÜN ŞİİRİ |
|
|
|
|
|
|
Son Kraliçe
10 Ekim 1928 İstanbul
10 Mayıs 2008 Milano
Sabah sudan çıkan turkuaz bir kedi gibi doğuyor.
Bugün suskun; içine kapanık boğaz.
Dalgalar uyukluyor uzaklarda,
Çok uzaklarda
Ezan ve çan sesi karışıyor birbirine.
İki ayrı dünya birleşiyor ortak bir nedene.
Onaltı mayıs ikibinsekiz
Köpük köpük yaklaşıyor Süreyya teknesi
Demirliyor Dolmabahçe açıklarına.
Derinlerden;
çok derinlerden bir arya yükseliyor
dünyanın dört bir yanına.
Duymak isteyen kulaklarda
görmek isteyen gözlerde sahne alıyor.
Opera...Opera...Opera...
Karanlıklara vuran ışık
gülümseyerek parlıyor aydınlık gökte.
Eşlik ediyor Yunus Emre oratoryosu
savrulan o ak küllere.
Biliyorum bundan böyle
deniz ve yosun kokuları,
martı çığlıkları
hep seni hatırlatacak
''La Diva Turca''
Umut Engin Deniz |
|
|
|
|
|
 |
|
HAFTANIN ŞİİRİ |
|
|
|
|
|
|
NEFES ALMAK
Nefes almak, içten içe, derin derin,
Taze, ılık, serin,
Duymak havayı bağrında.
Nefes almak, her sabah uyanık.
Ağaran güne penceren açık.
Bir ağaç gölgesinde, bir su kenarında.
Üstünde gökyüzü, ufuklara karşı.
Senin her yer: Caddeler, meydan, çarşı...
Kardeşim, nefes alıyorsun ya!
Koklar gibi maviliği, rüzgârı öper gibi,
Ananın südünü emer gibi,
Kana kana, doya doya...
Nefes almak, kolunda bir sevgili,
Kırlarda, bütün bir pazar tatili.
Bahar, yaz, kış.
Nefes almak, akşam, iş bitince,
Çoluk çocuğunla artık bütün gece,
Nefesin nefeslere karışmış.
Yatakta rahat, unutmuş, uykulu,
Yanında karına uzatıp bir kolu,
Nefes almak.
O dolup boşalan göğse...
Uyumak, sevmek nefes nefese,
Kalkıp adım atmak, tutup ıslık çalmak.
Sürahide, ışıl ışıl, içilecek su.
Deniz kokusu, toprak kokusu, çiçek kokusu.
Yüzüme vuran ışık, kulağıma gelen ses.
Ah, bütün sevdiklerim, her şey, herkes...
Anlıyorum, birbirinden mukaddes,
Alıp verdiğim her nefes.
Ziya Osman SABA
|
|
|
|
|
|
 |
|
DÜNYA EDEBİYATI |
|
|
|
|
|
|
Şair ŞİİR yazan kişi.
Şair kelimesi Arapçadan gelir ve doğaüstü güçlere sahip, meczup, kahin gibi anlamlar da yüklenmiştir.
Günümüzde sadece kitaplar ile değil internet ile de geçmişin usta şairleri ve günümüzün şairleri okuyucularına ulaşmaktadırlar.
Edebiyat akımlarından en sonuncusu serbest şiir akımı iyiden iyiye özgürlükçü şiir ve şair kavramına kavuşmuştur. Şair, gerek insana, gerek doğaya, gerek olgu ve olaylara daha farklı ve duyarlı, sezgisel ve derinlikli bir bir perspektiften bakan; bunu, bu ayrıcalıklı statüsünün bir sonucu olarak, en etkili ve dolaysız ifade biçimi olarak, ahenkli ve yüklü mısralarla dile getiren kişi diye nitelenmiştir.. |
|
|
|
|