|
 |
|
YARATAN KORUR DEĞERLİ OLANI |
|
|
|
|
|
 |
|
ŞİİR HEDEFİNE YAY GERİP OK ATMAK |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ŞİİR HEDEFİNE YAY GERİP OK ATMAK
19 Mayıs 2008 Pazartesi - Deneme
|
Toplumsal yaşamda şairin kişiliği, içinde bulunduğu gurup ya da ortam tarafından belirlenir.
Şair kişiliğinin, şiirin var olabilmesi için en az iki farklı görüş olması gerekir.
Aksi takdirde bütün şiirler tek bir ağızdan çıkmış, tek bir düşünceyi, tek bir bakış açısını temsil eder.
Oysa şiir farklı insanların, farklı düşüncelerin, farklılıklarını ortaya koyan bir sanat dalıdır.
Bu açıdan bakıldığında şiir toplumsal bir üründür. Çünkü şiirin temel işlevi içinde, yaşadığımız toplumun değerleri ve zihniyetini yaptığı saptamalarla eleştirmek ve bir anlamda toplumsal zihniyetin gelişebilmesi için farklı düşünceler ortaya sunmaktır.
Şair içinde yaşadığı toplumun ruhsal, düşünsel yapısını ne kadar iyi tanır ve özümserse dışa vuracağı duygu ve düşüncelerde o düzeyde olacaktır.
Modern şiirde: toplumsal, düşünsel ve ruhsal yapı iç içe geçmiş durumdadır.
Bu üçlüyü bir birinden ayırmamız mümkün değildir.
Her şairin şiirinde sahip olduğu zihniyet ve dünya görüşünün yansımalarını görmek mümkündür.
Bu nedenle şiir kültürel zenginliktir ve evrenseldir.
Modern şiirde sözcükler yeni anlamlarla zenginleşir, dilin yeni anlamlar okyanusunda keşif yelkenlerini açarak yolcuğuna devam eder.
Modern şiirde insanın iç dünyası, inancı, inançsızlığı, inançsızlığın verdiği eziliş ve günah duygusu vardır.
Bu nedenle şiir: ‘’Mizacın dikte ettirdiğidir’’
Ve bunun için şiir: ‘’Duygu ve düşüncelerin dışa vurumunu özetleme sanatıdır’’
Modern şiir farklı bir düş özlemi taşır. Modern şiirde toplumdaki baskıları, korkuları, endişeleri ve hasreti düş mantığıyla yenmektir esas olan.
Büyük Alman filozofu ve düşünürü Arthur Schopenhauer (1788 - 1860) şairi tanımlamasında:
İyi bir şair, karşısında duran bir hedefe nişan alır, ok u bırakır, hedefi vurur.
Büyük bir şair, görünmeyen bir hedefe nişan alır, ok u bırakır, hedefi vurur.
Şair ve adaylarının şiir hedefine yay gerip bıraktığı okların tam hedefi isabet ettirerek, şiirin engin dünyasına büyük şiirler kazandırmasını,
Ve şiir bayrağını dalgalandırmasıdır beklenen.
Umut Engin Deniz
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
HAFTANIN EN İYİLERİ |
|
|
|
|
|
 |
|
GÜNÜN ŞİİRİ |
|
|
|
|
|
|
Son Kraliçe
10 Ekim 1928 İstanbul
10 Mayıs 2008 Milano
Sabah sudan çıkan turkuaz bir kedi gibi doğuyor.
Bugün suskun; içine kapanık boğaz.
Dalgalar uyukluyor uzaklarda,
Çok uzaklarda
Ezan ve çan sesi karışıyor birbirine.
İki ayrı dünya birleşiyor ortak bir nedene.
Onaltı mayıs ikibinsekiz
Köpük köpük yaklaşıyor Süreyya teknesi
Demirliyor Dolmabahçe açıklarına.
Derinlerden;
çok derinlerden bir arya yükseliyor
dünyanın dört bir yanına.
Duymak isteyen kulaklarda
görmek isteyen gözlerde sahne alıyor.
Opera...Opera...Opera...
Karanlıklara vuran ışık
gülümseyerek parlıyor aydınlık gökte.
Eşlik ediyor Yunus Emre oratoryosu
savrulan o ak küllere.
Biliyorum bundan böyle
deniz ve yosun kokuları,
martı çığlıkları
hep seni hatırlatacak
''La Diva Turca''
Umut Engin Deniz |
|
|
|
|
|
 |
|
HAFTANIN ŞİİRİ |
|
|
|
|
|
|
NEFES ALMAK
Nefes almak, içten içe, derin derin,
Taze, ılık, serin,
Duymak havayı bağrında.
Nefes almak, her sabah uyanık.
Ağaran güne penceren açık.
Bir ağaç gölgesinde, bir su kenarında.
Üstünde gökyüzü, ufuklara karşı.
Senin her yer: Caddeler, meydan, çarşı...
Kardeşim, nefes alıyorsun ya!
Koklar gibi maviliği, rüzgârı öper gibi,
Ananın südünü emer gibi,
Kana kana, doya doya...
Nefes almak, kolunda bir sevgili,
Kırlarda, bütün bir pazar tatili.
Bahar, yaz, kış.
Nefes almak, akşam, iş bitince,
Çoluk çocuğunla artık bütün gece,
Nefesin nefeslere karışmış.
Yatakta rahat, unutmuş, uykulu,
Yanında karına uzatıp bir kolu,
Nefes almak.
O dolup boşalan göğse...
Uyumak, sevmek nefes nefese,
Kalkıp adım atmak, tutup ıslık çalmak.
Sürahide, ışıl ışıl, içilecek su.
Deniz kokusu, toprak kokusu, çiçek kokusu.
Yüzüme vuran ışık, kulağıma gelen ses.
Ah, bütün sevdiklerim, her şey, herkes...
Anlıyorum, birbirinden mukaddes,
Alıp verdiğim her nefes.
Ziya Osman SABA
|
|
|
|
|
|
 |
|
DÜNYA EDEBİYATI |
|
|
|
|
|
|
Şair ŞİİR yazan kişi.
Şair kelimesi Arapçadan gelir ve doğaüstü güçlere sahip, meczup, kahin gibi anlamlar da yüklenmiştir.
Günümüzde sadece kitaplar ile değil internet ile de geçmişin usta şairleri ve günümüzün şairleri okuyucularına ulaşmaktadırlar.
Edebiyat akımlarından en sonuncusu serbest şiir akımı iyiden iyiye özgürlükçü şiir ve şair kavramına kavuşmuştur. Şair, gerek insana, gerek doğaya, gerek olgu ve olaylara daha farklı ve duyarlı, sezgisel ve derinlikli bir bir perspektiften bakan; bunu, bu ayrıcalıklı statüsünün bir sonucu olarak, en etkili ve dolaysız ifade biçimi olarak, ahenkli ve yüklü mısralarla dile getiren kişi diye nitelenmiştir.. |
|
|
|
|